Türkiye menşeli bir firmanın, Panama bayraklı kuru yük gemisinde kamarot olarak çalışan Özenç Sarıyıldız (44), Rotterdam Limanı’nda yaşamını yitirdi. Sarıyıldız, iddiaya göre 3 Aralık’ta suya düşerek öldü. Sarıyıldız’ın otopsi yapılmadan Türkiye’ye gönderildi. Ailesi, ölümün şüpheli olduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulunurken CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç da Dışişleri Bakanlığı’nı göreve çağırdı.
Kılıç, olayla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
KAZA MI CİNAYET Mİ: Denizci Özenç Sarıyıldız, 3 Aralık gecesi Rotterdam limanında çalıştığı gemiye binerken yaşamını yitirdi. Türkiye menşeili Şirketin iddiasına göre bu ölüm bir kazaydı. Olayın, kazara mı yoksa kasten bir cinayet mi olduğunun anlaşılması için otopsi yapılması gerekiyordu. Ancak Sarıyıldız, yaşamını yitirdikten sonra tam 5 gün boyunca Rotterdam’da tutuldu. 5 günün sonunda da denizcinin cenazesi, apar topar bir uçakla İzmir’e gönderildi. Aile yaşananlardan dolayı perişan durumda.
HOLLANDA HÜKÜMETİ GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEDİ: Olay bir kaza olsa bile bu kazanın nasıl gerçekleştiği, kazaya gemideki güvenlik açığının neden olup olmadığı da yine burada yapılacak incelemeyle ortaya çıkacaktı. Ancak anladığımız kadarıyla Hollanda Hükümeti, bu konuda hiçbir görevini yerine getirmedi. Ve genç denizcinin cenazesi İzmir’e yollandı. Peki, Türkiye’nin Rotterdam Konsolosluğu ve Dışişleri Bakanlığı bu süreçte ne yaptı? Hiçbir şey yapmamış olacaklar ki; bugün aile cenazeleriyle yalnız başına bırakılmış durumda.
GÜVENLİK AÇIĞI İHTİMALİ: Denizci Sarıyıldız, öldü mü; öldürüldü mü? Bu ölüm bir kaza mı, cinayet mi? Eğer kazara yaşamını yitirdiyse, bu kazaya gemideki güvenlik açığı mı neden oldu? Bu ölümde geminin ait olduğu şirketin bir kusuru var mı? Sarıyıldız’ın ölümüne ilişkin soruları çoğaltmak mümkün, bu konuda hem Hollanda Hükümetini hem de Dışişleri Bakanlığı’nı göreve davet ediyorum. Ben de bu konunun takipçisi olacağım.