Anadolu Ajansı (AA), Polis Akademisi ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanlığı işbirliğinde düzenlenen “24. Dönem Savaş Muhabirliği Eğitimi”ni tamamlayan, 13’ü yabancı medya çalışanı 24 kursiyer sertifikalarını aldı.
Savaş, afet ve olağanüstü hallerde görev alacak operasyonel muhabirlerin yetiştirilmesi amacıyla 6 – 17 Kasım arasında düzenlenen “24. Dönem Savaş Muhabirliği Eğitimi”nin sertifika töreni, Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğünde yapıldı.
AAtölye’deki törende, AA Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Enis Peru 12 günlük zorlu etaplardan oluşan Savaş Muhabirliği Eğitimi’ni başarıyla bitiren kursiyerleri tebrik etti.
Peru, savaş muhabirlerinin ateş altında kamuoyunu doğru bilgilendirmek, dezenformasyonu birincil kaynağından engellemek ve gerçekleri ortaya çıkarmak adına çok kritik görevler icra ettiğini belirtti.
Savaş muhabirlerinin sadece muharebe bölgelerinden bilgi iletmekle kalmadığını, savaş suçlarını ortaya çıkardığını, insanlık ve hukuk dışı müdahalelerin örtbas edilmesini engellediğini kaydeden Peru, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde Filistinli mağdurları savunan Fransız avukat Gilles Devers’in, AA’nın İsrail’in savaş suçu işlediğine dair fotoğrafları için “mükemmel belgeler” değerlendirmesi yaptığını, Fransız şirket Lafarge’ın terör örgütü DEAŞ’e desteğinin de AA’nın haberiyle ortaya çıkarıldığını hatırlattı.
AA’nın İsrail-Filistin çatışmasının yaşandığı bölgedeki 63 muhabir, fotomuhabiri ve serbest haberci ve sadece Gazze içindeki 25 personeliyle, burada en çok haberci bulunduran ajanslardan olduğunu aktaran Peru, şöyle devam etti:
“Savaş muhabirliği eğitiminin, savaş sahalarını ve çatışma alanlarını kapsayan bir süreçten ibaret olmadığını biliyoruz. 2012 yılından bu yana temel misyonu ‘önce hayatta kalma’ olan bu Savaş Muhabirliği Eğitimi’ni düzenliyoruz. Savaş Muhabirliği Eğitimi boyunca, habercilikten kişisel güvenliğe, savaş terminolojisinden ilk yardıma, ilk sürüş tekniklerinden suda kalmaya, hayatta kalmaya, patlayıcılar ve tehlikeli maddelerden daha kötü durumlara kadar birçok alanda 26 ders verildi. 12 gün boyunca verilen bu eğitimde 62 saat pratik olmak üzere, 108 saatlik toplam bir eğitim alınmış oldu. Bu derslerdeki temel misyonumuz, yaşatarak öğretme, hayatta kalma becerisini özümsetme.”
Kursiyerlerin herhangi bir savaş, çatışma ya da deprem ortamında karşılarına çıkabilecek tüm senaryoları görmüş olduğunun altını çizen Peru, AA’nın, savaşan taraflar kadar savaş muhabirlerinin de savaş ve çatışma psikolojisini içselleştirmelerini istediklerini, hayatta kalmayı bilen, zorlu şartlar altında sağlam irade ve tavır koyabilen muhabirlerin olmasının hem kendi can güvenlikleri hem de kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi anlamında önemli olduğunu kaydetti.
“Savaş olmasın, savaş muhabirlerine de ihtiyaç olmasın”
Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Fatih İnal da “Savaş olmasın, savaş muhabirlerine de ihtiyaç olmasın” temennisiyle başladığı konuşmasında savaşların dünyanın kaçınılmaz gerçeği, gazetecilerin de bu gerçeğin bir parçası olduğunu söyledi.
“Kalemini, deklanşörünü, kamerasını ve vicdanını zalimlere satmamış, doğru bildiklerini bütün dünyaya duyurmaktan korkmayan bütün gazetecileri selamlıyoruz” diyen İnal, şöyle devam etti:
“Bütün gazetecilerin ve medya çalışanlarının sağlıklı ve hayatta kalması, bizim yaptığımız şey budur. Sadece savaşlar için, gazeteciyi eğitmiyoruz. Aslında bu program derste de söyledim, zor şart muhabirliğidir, doğal afetlerde, depremlerde, su baskınlarında ve buna benzer her türlü tabi afet şartları altında basın mensuplarının hayatta kalabilmesi ve doğru haber geçebilmesi için onlara yardımcı olmak, kurumumuzun deneyimlerini paylaşmak istiyoruz.”
İnal, savaş muhabirliği eğitimi programının katılımcıların tavsiye ve önerileriyle de sürekli güncellendiğini belirtti.
“Nijerli gazeteci eğitim sayesinde yaralı askeri hayata bağladı”
TİKA Dış ilişkiler ve Ortaklıklar Dairesi Başkanı Uğur Tanyeli ise eğitimin savaş ve çatışma koşullarına en yakın, dünyada türünün en önemli örneklerinden olduğunu belirtti.
Çatışma koşullarında habercilerin çok büyük görevi üstlendiğini belirten Tanyeli, program kapsamında verilen zorlu eğitimlerin gazetecilerin sahadaki işlerini kolaylaştıracağının altını çizdi.
Önceki dönemlerde Savaş Muhabirliği Eğitimi alan Nijerli bir gazetecinin, eğitim sayesinde yaralı bir askerin hayatta kalmasını sağladığını anlatan Uğur Tanyeli, “Hiçbirimiz böyle bir olaya şahit olunmasını istemeyiz ama maalesef bu işin doğasında bu olduğu için sizleri buraya hazırlamak, aslında bu yaşanan örnekte görüldüğü gibi gerçekten nasıl insan hayatına dokunabildiğini güzel bir şekilde gösteriyor.” dedi.
Konuşmaların ardından 24.Savaş Muhabirliği Eğitimi’ni başarıyla tamamlayan kursiyerlere sertifikaları verildi.
Program toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.